KARBON KREDİLERİ

[vc_row][vc_column][vc_column_text]KARBON KREDİLERİ

 

Karbon kredileri, sera gazı emisyonlarının en aza indirilmesi için piyasa mekanizmalarıdır. Hükümetler veya düzenleyici otoriteler, sera gazı emisyonlarını sınırlar. Bazı şirketler için Kurumsal Yapı, bir şirket içindeki farklı departmanların veya iş birimlerinin organizasyonunu ifade eder. Bir şirketin hedeflerine ve sektöre bağlı olarak, emisyonun anında azaltılması ekonomik olarak uygulanabilir değildir. Bu nedenle, emisyon üst sınırına uymak için karbon kredisi satın alabilirler. Karbon dengelemesini (sera gazı emisyonlarını azaltan) başaran şirketler genellikle ek karbon kredileri ile ödüllendirilir. Kredi fazlasının satışı, emisyonların azaltılması için gelecekteki projeleri sübvanse etmek için kullanılabilir.

Yani, karbon kredisi, kredi sahibine bir ton karbondioksit veya eşdeğeri sera gazı salma hakkı sağlayan, ticareti yapılabilir bir izin veya sertifikadır. Bir karbon kredisi, atmosfere girmesi engellenen 1 ton karbondioksite karşılık gelmektedir.

Karbon kredilerinin amacı, endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının dengelenmesini sağlamaktır. Bu kredilerin uygulanması ve emisyon ticareti Kyoto Protokolü ile başlamıştır. Protokole taraf olan ülkelerin sera gazı emisyonları için sınırlar belirlenmiş ve bu doğrultuda taraf ülkeler, kuruluşlar ve Türkiye gibi protokolü imzalamamış gönüllü ülkeler arasında karbon ticareti başlamıştır.

Karbon kredisi kazanmak için kuruluşların sera gazı salınımlarını azalttıklarını, önlediklerini veya yok ettiklerini sertifikasyon yoluyla doğrulamaları gerekmektedir.

Bu tür kredilerin getirilmesi Kyoto Protokolü’nde onaylandı ve Paris Anlaşması, karbon kredilerinin uygulanmasını doğrular, karbon kredisi piyasalarının daha da kolaylaştırılması için hükümler belirler.

 

TÜRLERİ:

  1. Gönüllü emisyon azaltımı (Voluntary emissions reduction – VER): Piyasada gönüllü takas yoluyla karbon denkleştirilmesidir.
  2. Sertifikalı emisyon azaltımı (Certified emissions reduction – CER): Üçüncü taraf bir kuruluş tarafından sertifikalandırılmış emisyon kredilerinin ticareti yoluyla emisyon denkleştirmesidir.

 

 

Türkiye, Kyoto Protokolü’nü imzalamadığı için gönüllü emisyon azaltımı sertifikasını (VER) kullanmaktadır. Kyoto Protokolünün mekanizmalarından bağımsız olarak işleyen, gönüllülük esasında piyasada işlem görmektedir. Sera gazı emisyon azaltımı sağlayan ve karbon sertifikası elde etmek amacıyla geliştirilen projelerin kayıt altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen “Gönüllü Karbon Piyasası Proje Kayıt Tebliği” 2013’te resmî gazetede yayınlanmıştır.

 

Karbon kredileri (sertifikaları) aşağıdaki kategorilerde farklı sera gazı türleri (CO2, CH4, N2O gibi) azaltımı yapan projeler tarafından kazanılmaktadır:

  • Tarım
  • Kimyasal proses/ endüstriyel üretim
  • Enerji verimliliği/ yakıt değişimi
  • Ormancılık ve arazi kullanımı
  • Yenilenebilir enerji
  • Ulaşım
  • Atık bertarafı

Karbon kredilerinin oluşturulması basit bir örnekle açıklanabilir. Örneğin, bir rüzgâr enerjisi santrali projesi 45 MW kapasite ile elektrik üretiyor olsun. Eğer aynı kapasitede (45 MW) elektrik üretimi bir fosil yakıt santrali projesi ile gerçekleştirilmiş olsaydı bu üretim faaliyetinden belirli bir zaman aralığında 95 bin ton CO2 eşdeğer sera gazı salımı olacaktı. Belirlenen ilgili zaman aralığında, Rüzgâr Enerjisi Santrali Projesi’nin yapmadığı emisyon miktarı, bu projenin negatif emisyon miktarı olarak ifade edilmekte ve sertifikalandırma işlemi her negatif ton emisyon başına yapılmaktadır. Yani bu durumda Rüzgâr Enerji Santrali Projesi 95 bin adet VER sertifikası kazanabilir.

 

Toplam sera gazı emisyonunu kapsayacak şekilde karbon kredisi satın alan kuruluşlar karbon nötr olurlar.

 

Karbon Sertifikasyonu

Karbon emisyonlarını dengelemek veya yeşil enerji kullanmak isteyen şirketler karbon azaltım veya yenilenebilir enerji sertifikalarından birini seçebilirler. Bu sertifikaları birbiriyle karıştırmamak gerekir. İkisi de sera gazı emisyonlarını azaltmak ve sürdürülebilirliği arttırma yolunda kullanılabilecek araçlardır. İki sertifika arasındaki fark; karbon azaltım sertifikası emisyonu azaltan, kaldıran veya önleyen her tür faaliyet sonucu alınabilirken; yeşil enerji sertifikası, satın alan kişinin 1 MWH enerji tüketiminin az veya sıfır emisyon bir kaynaktan sağlandığını tasdik etmek için kullanılır.

 

 

Farklılıklar Karbon Azaltım Sertifikası Yenilenebilir Enerji Sertifikası (REC)
Birim 1 ton CO2 veya eşdeğeri Megawatt saat (MWh)
Kaynak Sera gazı salınımını azaltan veya önleyen projeler Yenilenebilir enerji üreticileri
Amaç Emisyon azaltımını tasdik etmek ve teşvik etmek Yenilenebilir enerji kullanımını tasdik etmek ve teşvik etmek
Kurumsal sera gazı envanteri ve raporlaması Kapsam-1,2 veya 3 emisyonlarını azaltma veya eşitleme Kuruluşun satın alınan elektrikten kaynaklı Kapsam-2 emisyonlarını azaltma

 

Karbon sertifikası, kurumların azalttığı emisyon salınımlarını sertifikalandırması ve başka kuruluşlara satması ile bu kurumların karbon salınımlarını dengelemelerine yardımcı olur. Yenilenebilir enerji sertifikası ise kurumların dışarıdan yenilenebilir enerji temin ettiklerini kanıtlayan bir sertifika türüdür. Her iki sertifika türü de sera gazı emisyonlarının azaltılması amacına hizmet eder. Bu sertifikalar şirketlerin emisyon envanterlerinde ve sürdürülebilirlik raporlarında kullanılabilir.

 

KARBON TİCARETİ

Karbon ticareti kavramının ilk kez 1994 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ile gündeme geldiğini görüyoruz. İklim değişikliği etkilerinin önlenmesine yönelik küresel ölçekte atılan ilk adım olan sözleşme, iklim değişikliğine neden olan sera gazı salımlarından gelişmiş ülkeleri sorumlu tutuyor ve bu yönde gelişmiş ülkelere bazı yükümlülükler getiriyordu (Narin, 2013). Nitekim sözleşmenin devamı niteliğinde 2005 yılında yürürlüğe giren Kyoto Protokolü’nde gelişmiş ülkelerin sera gazı miktarlarını 2008-2012 yılları arasında, 1990 yılına kıyasla %5,2 oranında azaltmaları talep edilmişti. Bu durum sera gazı hedeflerine ulaşmak isteyen ülkeler için teknoloji geliştirme, yeni yatırımlar gibi ilave maliyetleri gündeme getirmekteydi. Bu süreçte alınan tedbirlerin uygulanmasını kolaylaştırmak amacıyla protokol kapsamında bazı esneklik mekanizmaları tasarlanarak uygulamaya sunuldU.

Sera gazı sınırlaması getirilen ülkelerin yetkisi ve sorumluluğunda kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve diğer tüzel kişiliklerin katılım sağladığı bu mekanizmalar proje ve piyasa temelli olmak üzere iki farklı işleyişe sahip. Karbon ticareti; piyasa temelli bir araç ve ülkelerin azalttığı sera gazı salımlarının sertifikalandırılması ile bu sertifikaların piyasalarda alım satımının yapılması esasına dayanıyor. Sera gazları içerisinde karbondioksitin oranının fazla olması nedeniyle karbon ticareti olarak adlandırılıyor. Ortak Uygulama ve Temiz Kalkınma Mekanizması olarak adlandırılan proje temelli mekanizmalarda ise; taahhüt edilmiş sera gazı hedefi olan ülkeler dünyanın farklı bölgelerinde ve ülkelerinde yapmış oldukları sera gazı azaltıcı yatırımlar ve projeler ile krediler elde edebiliyor, kredi kotalarını genişletiyor ya da bu kredileri piyasada satabiliyor.

Karbon ticaretinde süreç, kamu otoritesi tarafından sektörel ve işletme düzeyinde sera gazı emisyon limitlerinin belirlenmesi ile başlıyor. Kendisi için belirlenen seviyeyi aşması durumunda cezalandırılan işletme emisyon seviyesini azaltmak amacıyla temiz teknolojilere yatırım yapabiliyor ya da kendi sınırının üzerinde kalan emisyon miktarı kadar piyasadan sertifika satın alabiliyor. Emisyon azaltım maliyetinin emisyon sertifikalarının piyasa değerinden yüksek olduğu durumda işletme piyasadan sertifika yani kirletme hakkı satın almayı tercih ediyor. Böylelikle sera gazı emisyonlarının azaltılması için işletmenin en ucuz maliyetli seçimi yapması sağlanıyor. Öte yandan emisyon azaltım taahhüdünün ötesinde azaltım sağlayan işletme ise sahip olduğu fazla emisyon hakkını satarak gelir elde ediyor ve sera gazı azaltım maliyetlerini düşürüyor.

 

Karbon ticaretinin yapıldığı piyasalar ulusal ve uluslararası ölçekte faaliyet göstermekte. Kyoto Protokolü’ne taraf ülkelerin esneklik mekanizmaları sonucu elde ettikleri kredilerinin alım satımının yapıldığı piyasalar zorunlu karbon piyasaları olarak tanımlanıyor. Bununla birlikte ulusal yükümlülüklerden bağımsız olarak kişilerin, kurum ve kuruluşların, işletmelerin, sivil toplum örgütlerinin belirli standartlar çerçevesinde geliştirdikleri sera gazı azaltım projelerinden elde ettikleri sertifikaların satışlarının tezgah üstü piyasalarda gerçekleştirildiği gönüllü piyasalar da bulunuyor. Karbon borsalarında AB emisyon izni (EUA), sertifikalandırılmış emisyon azaltım kredisi (CER), karbon finansal enstrümanı (CFI), emisyon izni ve kredi türevleri olmak üzere farklı finansal ürünler işlem görebiliyor.

 

Karbon kredileri hem özel hem de kamu piyasalarında alınıp satılabilir. Mevcut ticaret kuralları uluslararası kredi transferine izin verir. Kredi fiyatları esas olarak arz ve talep seviyelerine bağlıdır Arz ve Talep Arz ve talep yasaları, verimli piyasalarda bir maldan arz edilen miktar ile o maldan talep edilen miktarın birbirine eşit olduğunu belirten mikroekonomik kavramlardır. . Bu malın fiyatı da arz ve talebin birbirine eşit olduğu noktaya göre belirlenir. piyasalarda. Farklı ülkelerdeki arz ve talep farklılıkları nedeniyle kredi fiyatları dalgalanmaktadır.

 

 

Kaç tip karbon kredisi vardır sorusuna bir yanıt verilecek olursa, söz konusu küresel ısınmanın önüne geçmek ve yaşanabilir bir dünya amaçlamak olduğunda atmosfere yayılan karbon, büyük bir endişe kaynağı olarak görülmektedir. Bu sebeple uygulamaya konan karbon kredisi çeşitleri temelde 3 adet olarak sıralanabilir. Bunlardan ilki, emisyonların enerji verimliliği önlemi yoluyla azaltılması. İkincisi, emisyonun karbon depolama ya da ormanların çoğaltılması ve eski haline getirilmesi yoluyla ortadan kaldırılması. Üçüncüsü ise emisyonlardan yağmur ormanlarını ve karbon yataklarını ortadan kaldırmak için düzenlenen planları değiştirerek kaçınmak.

 

Karbon Kredisi Nasıl Alınır?

Üreticiler karbon emisyonu söz konusu olduğunda bireysel olarak kotalarını dengelemek adına karbon kredileri kullanabilmektedirler. Karbon kredilerini kullanabilmek için ise izlenmesi gereken bazı adımlar bulunmaktadır. Bu adımları izlerken destek alınabilecek standart kuruluşları mevcuttur. Türkiye’de karbon kredisi sertifikasyonu yapabilmek için 2020 yılına kadar Gold Standard (GS) ve Verified Carbon Standard (VCC) kuruluşları kullanılmaktaydı. Fakat 2020 yılı itibariyle bu iki kuruluş Türkiye’den kayıt kabul etmeyi bırakmıştır. Bunun yerine Global Carbon Council (GCC) isimli sertifika kuruluşu kullanılmaya başlanmıştır. Bu kuruluş geçmişe dönük 5 yıllık sertifikasyon imkanı sunmaktadır. Bu kuruluş sertifikasyon sürecini bizzat takip edebildiği gibi çeşitli danışma kurumlar aracılığıyla da çalışabilmektedir. Karbon kredisi çeşitleri temin edebilmek için izlenmesi gereken 3 adet aşama bulunmaktadır. Bu aşamalar, listeleme, kayıt ve verifikasyondur. Listeleme aşaması projeyi geliştirirken izlenmesi gereken ilk aşamadır. Burada ilgili standart veri tabanında listelenir. Listeleme sonrası yapılacak kayıt aşamasında ise proje ile alakalı dökümanlar oluşturulur ve bir saha deneti yapılır. Gerekli kontroller ve belgeler kayıt altına alınır ve inceleme süreci başlatılır. Son aşama olan verifikasyon aşamasında hazırlanmış belgelere ek olarak elektrik üretimini ve kullanılan ekipmanların uygunluğunu belirleyen belgeler sunulur. Onay alınması halinde bu aşamada tamamlanır ve karbon kredisi hesaplama sonucu belirlenen krediler hesaba tanımlanabilir. Karbon kredisi temin eden üreticiler kotaları dolması halinde dahi bu krediler sayesinde üretimlerine devam edebilmektedirler. Türkiye’de karbon denkleştirilmesi zorunlu bir uygulama değildir. Üreticiler karbon denkleştirme yaparak piyasa temelinde karbon azaltımına dahil olabilmektedirler. Bununla birlikte kimi ülkelerde karbon denkleştirmesi zorunludur. Pek çok şirket karbon emisyonlarını dengelemek adına karbon kredileri satın almayı tercih etmektedir. Kimi şirketler uzun yıllar öncesinden meydana gelmiş karbon emisyonlarını dengelemek adına adımlar atmaya başlamıştır.

[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]


Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *