YENİLENEBİLİR ENERJİ SEKTÖRÜ İÇİN YASAL REHBER

[vc_row][vc_column][vc_column_text]YENİLENEBİLİR ENERJİ SEKTÖRÜ İÇİN YASAL REHBER

 

1.Yasal ve düzenleyici çerçeve 

 

1.1 Yetki alanınızdaki yenilenebilir enerji endüstrisinde devletin oynadığı rol nedir?

Yenilenebilir enerji hakları devlete mi ait yoksa özel mülkiyete izin veriliyor mu?

 

Tabii servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzel kişilere  devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin, Devletin  gerçek ve tüzel kişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzel kişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzel kişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.

 

5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun amacı; yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve bu amaçların gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan imalat sektörünün geliştirilmesidir.

 

Özel mülkiyete konu taşınmazların yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak belirlenmesi hâlinde, söz konusu alanlar üzerinde 2942 sayılı Kanunun 27 nci maddesi uyarınca acele kamulaştırma yapılabilir.

 

Orman vasıflı olan veya Hazinenin özel mülkiyetinde ya da Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimi yapılmak amacıyla tesis, ulaşım yolları ve şebekeye bağlantı noktasına kadarki enerji nakil hattı için kullanılacak olanlar hakkında Çevre ve Orman Bakanlığı veya Maliye Bakanlığı tarafından bedeli karşılığında izin verilir, kiralama yapılır, irtifak hakkı tesis edilir veya kullanma izni verilir

 

 

1.2 Yetki alanınızdaki yenilenebilir enerji kaynakları endüstrisini hangi ulusal yasal ve düzenleyici hükümler yönetiyor?

 

Yenilenebilir enerji kaynakları endüstrisi,5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu tarafından düzenleniyor.

 

 

1.3 Yetki alanınızdaki yenilenebilir enerji faaliyetleriyle ilgili başka hangi ulusal yasal ve düzenleyici hükümler var?

 

6094 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun bulunmaktadır. Ayrıca 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanun, Güneş Enerjisine Dayalı Elektrik Üretim Tesisleri Hakkında Yönetmelik, Güneş Enerjisine Dayalı Üretim Tesisi Kurmak Üzere Yapılan Lisans Başvurularına İlişkin Yarışma Yönetmelik, Rüzgar ve Güneş Enerjisine Dayalı Lisans Başvurularına İlişkin Ölçüm Standardı Tebliğ, Rüzgar ve Güneş Enerjisine Dayalı Lisans Başvuruları İçin Yapılacak Rüzgar ve Güneş Ölçümleri Uygulamalarına Dair Tebliğ, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi Ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik, Jeotermal ve Doğal Minarelli Sular Kanunu Uygulama Yönetmelik, Yenilebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Enerjisi Üreten Tesislerde Kullanılan Aksamın Desteklenmesi Hakkındaki Yönetmelik, Yurtiçinde İmalatı Hakkında Yönetmelik, Lisanssız Üretim Yönetmeliği ve Lisans Yönetmeliği bulunmaktadır.

 

1.4 Dikkate alınması gereken herhangi bir bölgesel anlaşma veya kanun var mı?

 

TEİAŞ İle ENTSO-E Arasında İmzalanan ‘’Uzun Dönemli Anlaşma’’

Türkiye elektrik pazarının Avrupa elektrik pazarıyla fiziksel entegrasyonunun sağlanması amacıyla Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü ile ENTSO-E ilgili kurullarının Türkiye elektrik sisteminin Avrupa Kıtası elektrik sistemine kalıcı olarak bağlantısı hususunda 15 Nisan 2015 tarihinde Brüksel’de “Uzun Dönemli Anlaşma” imzalanmıştır. Böylece Türkiye elektrik sistemi ve elektrik piyasası ile Avrupa iç elektrik piyasası arasında ileri bir entegrasyon sağlanmıştır.

Enerji Şartı Anlaşması (Energy Charter Treaty)

Enerji Şartı Anlaşması enerji güvenliğinin sağlamasını amaçlayan ve bu doğrultuda şeffaf, rekabetçi piyasaların tesis edilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesini temel alan bir anlaşmadır. Bu çerçevede enerji alanında yatırımlar, enerji ticareti, enerji verimliliği ve anlaşmazlıkların çözümü gibi konularda düzenlemeler içermektedir. 2020 itibarıyla 56 üyesi bulunmaktadır. Ülkemiz Anlaşmaya taraftır. Sekretaryası Brüksel’dedir.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (International Atomic Energy Agency – IAEA)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), hükümetler arası bağımsız bir örgüt olarak 1957 yılında kurulmuştur. UAEA’nın kuruluş amacı nükleer enerjinin potansiyel barışçıl kullanım alanlarının yaygınlaştırılmasıdır. Bu çerçevede, UAEA atom enerjisinin barışçıl amaçlar dışında kullanılmasının önlenmesine yönelik faaliyetler yürütmektedir. Ülkemiz 1957 yılında UAEA’ya üye olan ilk ülkeler arasında yer almıştır. Ajans’ın merkezi Viyana’dadır.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (International Renewable Energy Agency – IRENA)

Türkiye 26 Ocak 2009 tarihinde Bonn’da düzenlenen konferans sonunda imzalanan anlaşmayla, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) kurucu üyesidir. 2011 yılında faaliyete geçen IRENA sürdürülebilir kalkınma amacıyla yenilenebilir enerjinin yaygın ve artan biçimde kullanımını teşvik etmeyi amaçlayan bir uluslararası kuruluştur. 2020 itibarıyla 162 üyesi bulunmaktadır. Merkezi Abu Dabi’dedir.

 

1.5 Geçerli yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasından hangi ulusal düzenleyici kurumlar sorumludur? Hangi güçlere sahipler?

 

-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Bakanlık, yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, bu alanların ve bağlantı kapasitelerinin yatırımcılara tahsisiyle yatırımların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla kamu ve Hazine taşınmazları ile özel mülkiyete konu taşınmazlarda ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak yer seçimi yapmak suretiyle yenilenebilir enerji kaynak alanları oluşturur.

 

-Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu

Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisinin iç piyasada ve uluslararası piyasalarda alım satımında kaynak türünün belirlenmesi ve takibi için üretim lisansı sahibi tüzel kişiye EPDK tarafından “Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi” (YEK Belgesi) verilir.

 

 

1.6 Yenilenebilir enerji  endüstrisinin düzenlenmesinde ulusal düzenleyicilerin genel yaklaşımı nedir?

 

Türkiye’nin enerji politikasında genel yaklaşım arz ağırlıklı olup, artan talebi karşılamak için ek enerji arzının sağlanmasına önem verilmekte ve enerji verimliliği ihmal edilmektedir

Türkiye’de yenilenebilir enerji ile ilgili ilk kanun olan ve 2005 yılında yürürlüğe giren 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun ile yenilenebilir enerji üretimi, kullanımı, bu çerçevede işleyecek serbest piyasa mekanizması ve bu odakta toplam enerji tüketimi içindeki kullanım payının artırılması çerçevesinde hukuki zemin oluşturulmuştur. İki yıl sonra, 2007 yılında ise ilk değişiklik gerçekleştirilmiştir. 5627 sayılı “Enerji Verimliliği Kanunu” ile yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik üretimine ilave teşvikler getirilmiş, bu kaynaklardan üretilen elektrik alımında taban fiyat uygulamasına geçilmiştir. Ayrıca küçük ölçekli tesislerin kurulması konusunda ko-jenerasyon tesislerinin kurulması planlanmıştır. Bu kapsamda şirket kurma ve lisans alma gibi yükümlülükler konusunda muafiyet alma prosedürü belirlenmiştir.

Ayrıca 5346 sayılı kanun, 8 Ocak 2011 tarihinde 6094 sayılı kanunla ikinci kez revize edilmiştir. Bu revizyon sonucunda yenilenebilir enerjinin elektrik üretimini destekleme mekanizması yeniden belirlenmiştir. Bu mekanizmanın geliştirilmesiyle bu kaynaklardan üretilen elektrik maliyetinin ileri teknolojilerden faydalanarak düşürülmesi planlanmıştır. Yenilenebilir enerji kaynakları enerji arz güvenliği açısından önemli olduğu için, 2009/11 sayılı Yüksek Planlama Kurulu kararı eki sayılan “Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Stratejisi Belgesi” kapsamında yenilenebilir enerji kaynakları konusunda 2023 yılı hedefleri belirlenmiştir.

Bu hedefler bağlamında;

– Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimi içerisindeki payını %30’a yükseltmek,

– Hidroelektrik potansiyelinin tamamını elektrik enerjisi üretiminde kullanmak

-Rüzgâr enerjisine dayalı kurulu gücü 20.000 MW’a yükseltmek,

– 600 MW’lık jeotermal potansiyelini işleme almak,

– Güneş ve diğer yenilenebilir kaynaklarının kullanımı için gereken düzenlemeleri yapmak,

-Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı için alınması gereken tedbirler sonucunda elektrik üretiminde doğalgaz payını %30’un altına düşürülmesi amaçlanmıştır

 

1.7 Yenilenebilir enerji endüstrisinin düzenlenmesinde il veya diğer yerel yönetim düzenleyici kurumlarının rolü nedir?

 

Yenilenebilir enerji ile ilgili yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasından sorumlu düzenleyici kurumlar şunlardır;

 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

Bakanlık, yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, bu alanların ve bağlantı kapasitelerinin yatırımcılara tahsisiyle yatırımların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla kamu ve Hazine taşınmazları ile özel mülkiyete konu taşınmazlarda ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak yer seçimi yapmak suretiyle yenilenebilir enerji kaynak alanları oluşturur.

 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu

Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisinin iç piyasada ve uluslararası piyasalarda alım satımında kaynak türünün belirlenmesi ve takibi için üretim lisansı sahibi tüzel kişiye EPDK tarafından “Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi” (YEK Belgesi) verilir

 

Yenilenebilir Enerji endüstrisi

2.1 Yargı yetkinizdeki yenilenebilir enerji endüstrisi ne kadar eski?

Türkiye’de yenilenebilir enerji ile ilgili ilk kanun olan ve 2005 yılında yürürlüğe giren 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun ile yenilenebilir enerji üretimi, kullanımı, bu çerçevede işleyecek serbest piyasa mekanizması ve bu odakta toplam enerji tüketimi içindeki kullanım payının artırılması çerçevesinde hukuki zemin oluşturulmuştur. 2007 yılında ise ilk değişiklik gerçekleştirilmiştir. 5627 sayılı “Enerji Verimliliği Kanunu” ile yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik üretimine ilave teşvikler getirilmiş, bu kaynaklardan üretilen elektrik alımında taban fiyat uygulamasına geçilmiştir. Ayrıca küçük ölçekli tesislerin kurulması konusunda ko-jenerasyon tesislerinin kurulması planlanmıştır. Bu kapsamda şirket kurma ve lisans alma gibi yükümlülükler konusunda muafiyet alma prosedürü belirlenmiştir. Ayrıca 5346 sayılı kanun, 8 Ocak 2011 tarihinde 6094 sayılı kanunla ikinci kez revize edilmiştir. Bu revizyon sonucunda yenilenebilir enerjinin elektrik üretimini destekleme mekanizması yeniden belirlenmiştir. Bu mekanizmanın geliştirilmesiyle bu kaynaklardan üretilen elektrik maliyetinin ileri teknolojilerden faydalanarak düşürülmesi planlanmıştır.

 

2.2 Yetki alanınızda üretilen başlıca yenilenebilir enerji ürünleri nelerdir ve faaliyetler genellikle nerede yapılır?

 

Yenilenebilir enerji kaynaklarına  dayalı kurulu güç değerleri (MW) Baz yıl

2013

Plan. 2015 Gerç. 2015

 

Plan. 2017 Gerç. 2017 Plan. 2019 Gerç. 2019 Yapıldığı Yer
Hidrolik 22.289 25.000 25.867,8 27.700 27.273,1 32.000 28.533 Şanlıurfa
Rüzgar 2.759 5.600 4.503,2 7.000 6.516,2 10.000 7.591,2 İzmir
Jeotermal 311 360 623,9 360 1.063,7 1.300 1.514 Aydın
Güneş (PV) 300 248,8 1.800 3.420,7 3.000 5.995,2
Biyokütle(Yenilenebilir atık+atık ısı) 237 380 370,1 540 477,4 700 801,6 İstanbul

 

2.3. Aşağıdakiler yerel enerji karışımına nasıl yansır?

  • Yenilenebilir enerjiler?

2022 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı;

%30,6’sı hidrolik enerji,

%24,5’i doğal gaz,

%21,1’i kömür,

%10,9’u rüzgâr,

%8,8’i güneş,

%1,6’sı jeotermal ve

%2,5’i ise diğer kaynaklar şeklindedir

 

2021 yılında elektrik üretimimizin,

%30,9’u kömürden,

%33,2’si doğal gazdan,

%16,7’si hidrolik enerjiden,

%9,4’ü rüzgardan,

%4,2’si güneşten,

%3,2’si jeotermal enerjiden ve

%2,4’ü diğer kaynaklardan elde edilmiştir.

 

  • İthalat ve ihracat

 

3.Arama ve Üretim

3.1 Yetki alanınızda arama ve üretim yapmak için hangi haklar gereklidir? Bunlar faaliyetin türüne veya yerine göre farklılık gösteriyor mu?

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile piyasada elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan veya perakende satışı, elektrik ithalat ve ihracatı ve piyasa işletim faaliyetleri için lisans alınması zorunlu kılınmıştır. Bu kapsamda piyasada faaliyet göstermek isteyen ve kurulu gücü 5 MW’tan büyük olan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim santralleri için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumun (EPDK)’dan üretim lisansı alınmak zorundadır. 

 

Elektrik üretim faaliyeti için öncelikli olarak önlisans alınması gerekmektedir. Kaynak türü ve kurulu güce göre belirlenecek önlisans süresi içerisinde yatırımcı, mevzuattan kaynaklanan izin, onay, ruhsat ve benzeri belgelerin edinmesi gerekmektedir. Önlisansın süresi, önlisans başvurusuna konu üretim tesisi projesinin kaynak türü ve kurulu gücüne bağlı olarak, mücbir sebep hâlleri hariç, otuz altı ayı geçmemek üzere Kurul kararı ile belirlenir.

 

Önlisans süresi içerisinde gerekli izin ve onayları alan yatırımcı, elektrik üretim tesisinin inşaatına başlayabilmesi için EPDK’dan üretim lisansını alması gerekmektedir. Lisans, faaliyetin niteliği dikkate alınarak en az on, en çok kırk dokuz yıl için verilir. Ancak, Kanunun Geçici 12 nci maddesi kapsamında verilen üretim lisansının süresi, ilgili mevcut sözleşmenin süresi ile sınırlıdır. YEKA için verilen üretim lisansının süresi, YEKA Yönetmeliği çerçevesinde belirlenen süre ile sınırlıdır.

 

Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği ile düzenlenen faaliyet türünde elektrik enerjisi üretebilecek, gerçek veya tüzel kişilerin lisans almadan ve şirket kurmadan elektrik üretim faaliyeti yapmaları sağlanmıştır.

Lisanssız üretim tesisi kuracak gerçek veya tüzel kişilerin uhdesinde en az bir elektrik aboneliği (tüketim tesisi) olması gerekir.

Bu Yönetmelik kapsamında kurulacak üretim tesisleri için EPDK tarafından taşınmaz mülkiyeti ve sınırlı ayni hak edinimine ilişkin herhangi bir işlem yapılmaz.

  • Aynı tarife grubunda yer alan ve aynı bağlantı noktasına bağlanan veya elektrik enerjisi tüketimleri tek bir ortak sayaç ile ölçülebilen bir veya birden fazla gerçek ve/veya tüzel kişiye ait tesislerde tüketilen elektrik enerjisi için tüketimler birleştirilerek üretim tesisi ya da tesisleri kurabilir.
  • İlgili şebeke işletmecisi, üretim tesisinin teknik özelliklerine ve bağlantı noktası itibarıyla dağıtım sisteminin mevcut kapasitesine göre üretim tesisini OG veya AG seviyesinden dağıtım sistemine bağlayabilir. Bağlantı detayları ilgili şebeke işletmecisinin göndereceği çağrı mektubunda belirtilir.
  • AG seviyesinden bağlanacak üretim tesislerinin toplam kapasitesi, bu üretim tesislerinin bağlı olduğu dağıtım transformatörünün ilgili şebeke işletmecisine ait bir transformatör olması halinde transformatör gücünün %50’sini geçemez. Transformatörün başvuru sahibine ait olması durumunda, söz konusu kapasite azami transformatör gücü kadar olur.
  • Konutların çatı ve/veya cephelerinde kurulan ve kurulu gücü azami 10 kW’a kadar (10 kW dâhil) olan (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar için ihtiyaç fazlası elektrik enerjisinin satışında Esnaf Muaflığı getirilmiştir.

Taşıyıcı sistemi etkilememek ve 634 sayılı Kanun uyarınca muvafakat alınmak kaydıyla; binalarda enerji kimlik belgesi sınıfı en az “C” olacak şekilde mesleki yeterlilik sertifikalı uygulayıcılar tarafından yapılacak ısı yalıtımı uygulamaları ile binanın kendi ihtiyacı için yapılacak güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemleri ruhsata tabi değildir. Bunlara ait uygulama projelerinin hazırlanması ve fenni mesuliyetin üstlenildiğine dair taahhütname ile birlikte ilgili idareye sunulması, binanın projesindeki mimari görünüşlere bağlı kalınması ve idaresinden izin alınması zorunludur.

Kaynak türü fark etmeksizin bütün yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olarak lisanssız üretim yapanlar tarafından aylık mahsuplaşma sonucunda her fatura döneminde şebekeye verilen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi görevli tedarik şirketi tarafından tabi olunan abone grubuna ait perakende tek zamanlı aktif enerji bedelleri üzerinden 10 yıl süreyle satın alınır. Bu süre ilgili üretim tesisinin şebekeye enerji vermeye başladığı tarihten itibaren hesaplanır.

Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeli ile bir yandan yenilenebilir enerji üretim tesislerinden satın alınan elektrik enerjisi maliyeti azaltılırken, diğer yandan yenilenebilir enerji teknolojilerinde yerli üretimin geliştirilmesi ve kalifiye insan kaynağı kapasitesinin artırılması da sağlanacaktır

YEKA’lar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen idari ve teknik çalışmalar kapsamında belirlenerek Resmi Gazete’de ilan edilmektedir. Bu durumda YEKA yarışmalarına katılacak kişiler hangi alan için başvuru yapacaklarını bilmektedirler.

 

Bu yöntemin yanı sıra, gerçekleştirilen “YEKA Amaçlı Bağlantı Kapasite Tahsisi Yarışmasını” kazanan tarafından sözleşmenin imzalanması sonrasında bağlantı hakkı kazanılan bağlantı bölgesinde olacak şekilde aday YEKA’lar (proje sahaları) önerilmekte ve bu alanlar, Bakanlığımızca uygun bulunması halinde YEKA olarak ilan edilerek yatırımcıya tahsis edilebilmektedir.

 

YEKA’lar ve bağlantı kapasitelerinin tahsis işlemleri 2 farklı şekilde gerçekleştirilmektedir. Tahsis yöntemi ve yarışma ilanı ile duyurulmaktadır..

 

3.2 Yetki alanınızda yenilenebilir enerji haklarının devlet mülkiyetinde olması durumunda, arama ve üretim haklarının elde edilmesi için prosedür nedir? Bu genellikle ne kadar sürer?

Bakanlık, yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, bu alanların ve bağlantı kapasitelerinin yatırımcılara tahsisiyle yatırımların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla kamu ve Hazine taşınmazları ile özel mülkiyete konu taşınmazlarda ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak yer seçimi yapmak suretiyle yenilenebilir enerji kaynak alanları oluşturur. Bu husus tapu kütüğüne şerh edilir. Şerh tarihinden itibaren üç yıl içinde 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 uncu maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespitiyle Hazine adına tescili isteğinde bulunulduğuna dair mahkemeden alınacak belge tapu idaresine ibraz edilmediği takdirde, bu şerh tapu idaresince resen sicilden silinir. Yenilenebilir enerji kaynak alanlarının kullanımını ve verimliliğini etkileyici imar planları düzenlenemez. Belirlenen yenilenebilir enerji kaynak alanları imar planlarına resen işlenmek üzere Bakanlık tarafından ilgili mercilere bildirilir. Yenilenebilir enerji kaynak alanlarında kurulacak üretim tesisleri için Bakanlık tarafından Türk lirası olarak belirlenecek tavan fiyat üzerinden teklif edilecek en düşük fiyat, söz konusu yenilenebilir enerji kaynak alanı için yarışma şartlarında belirlenecek süre boyunca YEK Destekleme Mekanizması kapsamında uygulanır. Yarışma sonucunda oluşacak fiyatın yarışma şartlarında belirlenecek süre içerisinde güncellenmesine ilişkin usul ve esaslar ilgili yarışma şartnamesinde Bakanlık tarafından belirlenir. Bu madde kapsamında kurulacak üretim tesisleri için ön lisans ve lisans verme koşulları, iptali ve tadili ile ilgili hususlar EPDK tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

3.3. Yetki alanınızda yenilenebilir enerji haklarının devlet mülkiyetinde olması durumunda, arama ve üretim haklarının elde edilmesi için hangi ücretler ve diğer masraflar tahakkuk ediyor?

Yenilenebilir enerji kaynak alanlarında kurulacak üretim tesisleri için Bakanlık tarafından Türk lirası olarak belirlenecek tavan fiyat üzerinden teklif edilecek en düşük fiyat, söz konusu yenilenebilir enerji kaynak alanı için yarışma şartlarında belirlenecek süre boyunca YEK Destekleme Mekanizması kapsamında uygulanır. Yarışma sonucunda oluşacak fiyatın yarışma şartlarında belirlenecek süre içerisinde güncellenmesine ilişkin usul ve esaslar ilgili yarışma şartnamesinde Bakanlık tarafından belirlenir. Bu madde kapsamında kurulacak üretim tesisleri için ön lisans ve lisans verme koşulları, iptali ve tadili ile ilgili hususlar EPDK tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği 18/5/2005 tarihinden 31/12/2020 tarihine kadar işletmeye girmiş veya girecek olan YEK Destekleme Mekanizmasına tabi üretim lisansı sahipleri için, bu Kanuna ekli I sayılı Cetvelde yer alan fiyatlar, on yıl süre ile uygulanır. 31/12/2020 tarihinden sonra işletmeye girecek olan YEK Belgeli üretim tesisleri için bu Kanuna göre uygulanacak fiyat ve süreler Cetveldeki fiyatları geçmemek üzere Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir. Lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler için on yıllık sürenin bitiminden itibaren lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatının yüzde on beşinin YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödenmesi koşuluyla lisanslı üretim faaliyetine geçilmesine ilişkin ve/veya lisanssız üretim faaliyeti kapsamında üretilen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi için, elektrik piyasasında oluşan piyasa takas fiyatını geçmemek üzere uygulanacak fiyat ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.

30/6/2021 tarihinden sonra işletmeye girecek olan elektrik üretim tesisleri için Türk lirası olarak uygulanacak YEK Destekleme Mekanizmasına ve fiyatların güncellenmesine ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir. İşletmeye giren lisanslı elektrik üretim tesislerinden YEK Destekleme Mekanizmasına bir sonraki takvim yılında tabi olmak isteyenler YEK Belgesi almak ve EPDK tarafından belirlenecek tarihe kadar EPDK’ya başvurmak zorundadır.

Orman vasıflı olan veya Hazinenin özel mülkiyetinde ya da Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlardan bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimi yapılmak amacıyla tesis, ulaşım yolları ve şebekeye bağlantı noktasına kadarki enerji nakil hattı için kullanılacak olanlar hakkında Çevre ve Orman Bakanlığı veya Maliye Bakanlığı tarafından bedeli karşılığında izin verilir, kiralama yapılır, irtifak hakkı tesis edilir veya kullanma izni verilir. Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen amaçlarda kullanılacak olan taşınmazların 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında bulunan mera, yaylak, kışlak ile kamuya ait otlak ve çayır olması halinde, 4342 sayılı Mera Kanunu hükümleri uyarınca bu taşınmazlar, tahsis amacı değiştirilerek Hazine adına tescil edilir. Bu taşınmazlara ilişkin olarak, Maliye Bakanlığı tarafından bedeli karşılığında kiralama yapılır veya irtifak hakkı tesis edilir. Bu Kanunun yayımı tarihi itibariyle işletmede olanlar dâhil, 31/12/2025 tarihine kadar işletmeye girecek bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinden, ulaşım yollarından ve lisanslarında belirtilen sisteme bağlantı noktasına kadarki TEİAŞ ve dağıtım şirketlerine devredilecek olanlar da dâhil enerji nakil hatlarından lisans tarihinden itibaren on yıl boyunca izin, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni bedellerine yüzde seksenbeş indirim uygulanır. Orman Köylüleri Kalkındırma Geliri, Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Geliri alınmaz. Bu Kanun kapsamındaki hidroelektrik üretim tesislerinin rezervuar alanında bulunan Hazinenin özel mülkiyetindeki ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmaz mallar için Maliye Bakanlığı tarafından bedelsiz olarak kullanma izni verilir.

3.4 Arama ve üretim haklarının süresi nedir? Yenileme süreci nedir?

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği 18/5/2005 tarihinden 31/12/2020 tarihine kadar işletmeye girmiş veya girecek olan YEK Destekleme Mekanizmasına tabi üretim lisansı sahipleri için, bu Kanuna ekli I sayılı Cetvelde yer alan fiyatlar, on yıl süre ile uygulanır. 31/12/2020 tarihinden sonra işletmeye girecek olan YEK Belgeli üretim tesisleri için bu Kanuna göre uygulanacak fiyat ve süreler Cetveldeki fiyatları geçmemek üzere Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.

Lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler için on yıllık sürenin bitiminden itibaren lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatının yüzde on beşinin YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödenmesi koşuluyla lisanslı üretim faaliyetine geçilmesine ilişkin ve/veya lisanssız üretim faaliyeti kapsamında üretilen ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi için, elektrik piyasasında oluşan piyasa takas fiyatını geçmemek üzere uygulanacak fiyat ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Cumhurbaşkanı tarafından belirlenir.

YEK Destekleme Mekanizmasında öngörülen süreler; tesislerden işletmedekiler için işletmeye girdiği tarihten, henüz işletmeye girmemiş olanlar için işletmeye girecekleri tarihten itibaren başlar

Kendi tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten lisanssız elektrik üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişiler; ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini iletim veya dağıtım sistemine vermeleri halinde I sayılı Cetveldeki fiyatlardan on yıl süre ile faydalanabilir.

Lisans sahibi tüzel kişilerin bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı ve 30/6/2021 tarihinden önce işletmeye giren üretim tesislerinde kullanılan mekanik ve/veya elektro-mekanik aksamın yurt içinde imal edilmiş olması halinde; bu tesislerde üretilerek iletim veya dağıtım sistemine verilen elektrik enerjisi için, I sayılı Cetvelde belirtilen fiyatlara, üretim tesisinin işletmeye giriş tarihinden itibaren beş yıl süreyle; bu Kanuna ekli II sayılı Cetvelde belirtilen fiyatlar ilave edilir.

3.5 Arama ve üretim haklarından veya bu hakların kapsadığı alanın bir kısmından feragat edilmesi için herhangi bir gereklilik var mı?

YEKDEM’den yararlanmak üzere başvuruda bulunan üretim lisansı sahibi tüzel kişiler, söz konusu başvurularından vazgeçmek istemeleri halinde, bu taleplerini en geç 30 Kasım tarihine kadar Kuruma yazılı olarak bildirmek zorundadırlar

3.6 Arama ve üretim hakları devredilebilir mi? Eğer öyleyse, nasıl ve hangi hükümete tabi olarak izin verir? Doğrudan veya dolaylı transferler için herhangi bir ücret, vergi veya diğer masraflar geçerli midir?

 Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde  Geçici kabulü yapılmış olmak kaydıyla, bu Yönetmelik kapsamındaki üretim tesisi; satış, devir veya diğer bir düzenleme ile bu Yönetmelik veya ilgili mevzuat kapsamında devretmek isteyen kişinin statüsünden kaynaklanan şartlar dahil kapasite tahsisini sağlayan şartları haiz üretim yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye devredilebilir. 11 inci maddenin birinci fıkrası kapsamında yer alan üretim tesisleri hariç olmak üzere geçici kabulü yapılmamış üretim tesisleri bu fıkra kapsamında devre konu edilemez.

Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliğinde üretim tesisini devredecek ve devir alacak gerçek veya tüzel kişiler, devir işlemi gerçekleşmeden önce eşzamanlı olarak ayın ilk on günü içerisinde ilgili şebeke işletmecisine başvuruda bulunur. İlgili şebeke işletmecisi, bu fıkra kapsamında yapılan başvuruları devir için gerekli belgelerin tam ve eksiksiz olması halinde fatura dönemi sonu itibarıyla sonuçlandırarak görevli tedarik şirketine bildirir. Devir işlemi, devir alacak gerçek veya tüzel kişinin bağlantı anlaşması ve sistem kullanım anlaşmasını imzalamadığı sürece ilgili şebeke işletmecisi nezdinde geçerlilik kazanmaz. Tam ve eksiksiz olarak başvuruda bulunulmaması halinde ilgili şebeke işletmecilerince talep değerlendirmeye alınmaz ve 5 işgünü içerisinde muhataplara eksikliklere ilişkin bildirimde bulunulur.

4.Yüzey hakları

4.1 Yargı bölgenizdeki kanun, arama ve üretim hakları ile yüzey hakları arasında ayrım yapıyor mu? Varsa, arama ve üretim hakkı sahibi yer üstü haklarını nasıl elde eder?

Evet, Türk hukuku arama ve üretim hakları ile yerüstü hakları arasında ayrım yapmaktadır, çünkü arama ruhsatı veya üretim kiralaması ruhsat sahibine herhangi bir yerüstü hakkı vermemektedir. Bir arama ruhsatı veya üretim kiralaması sahibi, araziyi kullanma hakkını aşağıdaki yollarla elde edebilir:

  • arazi üzerinde ayni haklar edinme (örneğin, mülkiyet, intifa hakkı veya diğer irtifak hakları);
  • arazi kiralama;
  • kamulaştırma yoluyla kullanım hakkı elde etme.

Hazine arazileri ve devlete ait araziler ruhsat sahibine Maliye Bakanlığınca, orman arazileri ise Tarım ve Orman Bakanlığınca kiralanabilir.

Taşınmaza ilişkin her türlü mülkiyet devri veya irtifak hakkı tesisi, Medeni Kanun uyarınca tapu siciline tescil edilmelidir. Arazi sahibi ile ruhsat sahibi arasındaki kira sözleşmelerinin tescil edilmesi gerekmez, ancak taraflar kabul ederse tescil edilebilir.

4.2 Yerüstü haklarının kazanıldığı hallerde, işletmecinin arsa sahibine karşı hak ve yükümlülükleri nelerdir? Arsa sahibinin işletmeciye karşı hak ve yükümlülükleri nelerdir?

Yenilenebilir enerji faaliyetlerinde yer alan en yaygın irtifak hakları, intifa hakkı ve inşaat irtifakı haklarıdır. İntifa hakkı, hak sahibine başka bir kişiye ait olan mal, hak veya varlıkları kullanma hakkı verir. Bir kullanım irtifakı, hizmet ettikleri arazi parselinin dışında bulunan su, gaz, elektrik ve benzeri borular, kablolar ve kanalların, aksi düzenlenmedikçe, ait oldukları elektrik santralinin mülkiyetinde olduğu bir intifa hakkı şeklidir. Bir arsa üzerinde ancak irtifak hakkı tesisi ile kat irtifakı kurulabilir.

Kat irtifakı, bir kişiye, başka bir kişinin arazisi üzerine inşa edilen bir binaya sahip olma hakkı verir. Ruhsat sahibi, araziye herhangi bir zarar gelmesi durumunda mal sahibini tazmin etmek ve ruhsat süresinin bitiminde araziyi uygun durumda bırakmak zorundadır.

5.İşleme, arıtma ve ihracat

5.1 Yenilenebilir enerji ihracatı için hangi gereklilikler ve kısıtlamalar geçerlidir?

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na göre Tedarik şirketleri, Bakanlığın uygun görüşü doğrultusunda uluslararası enterkonneksiyon şartı oluşmuş ülkelerden veya ülkelere, Kurul onayı ile elektrik enerjisi ithalatı ve ihracatı faaliyetlerini yapabilir. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir

Elektrik enerjisi ve/veya kapasitenin uluslararası enterkonneksiyon şartı oluşmuş ülkelere ihracatı, tedarik lisansı sahibi şirketler ve üretim şirketleri tarafından, Bakanlığın uygun görüşü doğrultusunda, bu Kanun ve ikincil mevzuatı uyarınca Kurul onayıyla yapılabilir. İthalat ve ihracat faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir

6.Çevre sorunları

 

6.1 Yetki alanınızda yenilenebilir enerji faaliyetlerini üstlenmek için hangi çevresel izinler gereklidir? Bunlar faaliyetin türüne veya yerine göre farklılık gösteriyor mu?

Gerçekleştirmeyi plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez. ÇED Yönetmeliği’nin 7. maddesinde ÇED raporu gerektiren projeler listelenmektedir. ÇED raporu düzenlemeye yetkili merci Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’dır (ÇŞB), bu tür raporları ve kararları düzenleme konusunda il valiliklerine de yetki verebilir.

Rüzgâr enerji santralleri ,hidroelektrik enerji santralleri  ,Jeotermal enerji santralleri ÇED yönetmeliği Ek-1’de listelenmiştir bu nedenle faaliyetlerin olumlu bir ÇED raporu gerektirip gerektirmediğinin değerlendirilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvurulması gerekmektedir.

 

6.2 Yenilenebilir enerji tesisleri çalışır durumdayken operatörün hangi çevresel düzenlemelere veya sözleşmeden doğan yükümlülüklere uyması gerekir?

Soru 7.1’de açıklandığı gibi, Çevre Kanunu gereğince firma ve kurumlar,  projenin kirliliğe yol açma ihtimali varsa, ÇED raporu hazırlamakla yükümlüdürler. Bu nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir ÇED raporu onaylandıktan sonra işletmeci, yenilenebilir enerji tesisleri çalışır durumdayken ÇED raporun’un hükümlerine uymak zorundadır.

Çevre Kanunu’na göre, çevrenin korunmasından ve kirliliğin önlenmesinden gerçek ve tüzel kişiler sorumludur. Kirletenler, doğrudan veya dolaylı olarak sebep oldukları kirliliğin veya çevresel bozulmanın etkisini durdurmak veya azaltmakla yükümlüdürler.

Daha genel olarak, arama ve üretim faaliyetleri yürüten operatörler (geleneksel olmayan yöntemler de dahil olmak üzere), insan sağlığını ve çevreyi korumak için yer altı ve yer altı suları, hava ve toprak üzerindeki olası zararları ve olumsuz etkileri önlemeli ve en aza indirmelidir.

6.3 Operatörün hizmetten çıkarma ile ilgili olarak hangi çevresel düzenlemelere veya sözleşmeden doğan yükümlülüklere uyması gerekir?

Çevre Kanunu’na göre, kirletenlerin gerekli tedbirleri almamaları halinde, kamu kurumları tarafından kirliliğin önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi veya iyileştirilmesi için yapılan masraflar, 6183 sayılı Amme Varlıklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca kirletenlerden tahsil edilebilir.

6.4 Bu gerekliliklerin ihlalinin hem operatörün kendisi hem de yöneticiler, müdürler ve çalışanlar için potansiyel sonuçları nelerdir?

Çevre mevzuatı ve diğer ilgili kanunlar, çevre kanunlarının ihlal edilmesi veya çevre kirliliğine, bozulmasına veya zarar görmesine neden olan eylemlerin

idari para cezası, para cezası ve diğer parasal borçlarla cezalandırılacağını belirtmektedir. Çevre Kanunu, çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesine ilişkin temel ilkeleri ve bunlara aykırı hareket halinde idari yaptırımları ve cezai yaptırımları düzenler.

Çevre Kanunu’na göre, çevre kirliliğine veya bozulmasına neden olan kirletenler, Türk hukukunun genel hükümlerine göre sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla, kusursuz sorumluluk ilkesine göre kirlilik veya bozulmadan doğan zararlardan sorumludur. Haksız fiil, malikin sorumluluğu, işverenin sorumluluğu veya tehlike sorumluluğuna ilişkin hükümler, ilgili koşulların sağlanması halinde, kişilerin kusurlu veya kusursuz sorumluluğuna zemin oluşturabilir

Cezai yaptırımlar açısından, Ceza Kanunu, atık bertarafına ilişkin düzenlemelere aykırı olarak çevreyi kasten kirleten kişinin altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına çarptırılacağını öngörmektedir. Tüzel kişiler bu tür cezalara tabi değildir; atık bertaraf faaliyetlerini yürütmekle sorumlu ve yetkili kişiler, görev tanımlarına ve sorumluluklarına bağlı olarak cezai yaptırımlara tabi olabilir. Atık bertarafı, tüzel kişilik adına kurumsal yatırım yapılmasını gerektiriyorsa, yönetim kurulu ve müdürler, bu tür yatırımları yapmamaları ve/veya ilgili kararları almamaları nedeniyle cezai yaptırımlara tabi tutulabilir.

6.5 Çevresel yükümlülüklerin uygulanmasından hangi ulusal, il/eyalet ve/veya yerel yönetim düzenleyici kurumları sorumludur?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başlıca şunlardan sorumludur.

-çevre mevzuatının uygulanması;

-ilgili izinlerin verilmesi; ve

-ÇED raporlarının incelenmesi.

Ayrıca ÇŞB, idare hukuku esaslarına tabi olarak yetkilerini il valiliklerine devredebilir.

 

6.6 Düzenleyicilerin yenilenebilir enerji sektörünü çevresel açıdan düzenlemeye yönelik genel yaklaşımı nedir?

Yenilenebilir enerji endüstrisindeki düzenleyiciler, yenilenebilir enerji faaliyetlerinin yürütülmesinden önce, sırasında ve sonrasında çevrenin korunmasına büyük önem vermektedir. Çevre mevzuatına uyum, yenilenebilir enerji faaliyetlerinin yürütülmesi ve ÇED raporunun alınması için ön koşuldur. Düzenleyicilerin mevcut yaklaşımı çevresel ihlaller için denetimleri ve yaptırımları arttırmaktır.

  1. Sağlık ve güvenlik

7.1Yetki alanınızdaki yenilenebilir enerji operatörleri için hangi temel sağlık ve güvenlik gereklilikleri geçerlidir?

Türkiye’de yenilenebilir enerji  operatörleri için geçerli olan başlıca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı ve düzenlemeleri şunlardır;

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

İSG Kanunu ve İSG Yönetmeliği genel olarak şunları düzenler:

işyerlerinde temel sağlık ve güvenlik ilkeleri;

işyerlerinde sağlık ve güvenliği geliştirmeye yönelik hükümler; ve

hem çalışanların hem de işverenlerin görev, yetki, hak ve yükümlülükleri.

Genel bir kural olarak İSG Kanunu, iş tanımı ne olursa olsun bir işyerindeki tüm çalışanları kapsar

 

7.2 Sağlık ve güvenlik düzenlemelerinin veya yükümlülüklerinin uygulanmasından hangi ulusal, il ve yerel düzenleyici kurumlar sorumludur? Yetki alanınızdaki yenilenebilir enerji kazalarıyla ilgili olarak hangi raporlama gereklilikleri geçerlidir?

Sağlık ve güvenlik yükümlülüklerinin uygulanmasından ve izlenmesinden Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumludur.

İSG Kanunu uyarınca bir işveren:

Çalışanlarının maruz kaldığı tüm iş kazaları ve meslek hastalıklarının bir listesini tutmak;

Gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra raporlar hazırlamak;

Ve yaralanma veya ölümle sonuçlanmamasına rağmen işçilere, işyerine veya iş ekipmanına zarar verebilecek veya işyerine veya ekipmana zarar verebilecek kazaları araştırmak ve raporlar düzenlemek zorundadır.

İşveren ayrıca ;

kaza tarihinden itibaren üç iş günü içinde; ve sağlık hizmeti sunucularından veya işyeri hekimlerinden meslek hastalığı bildiriminin alınmasından itibaren 3 iş günü içinde  Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmek zorundadır.

Ayrıca, işyeri hekimi veya sağlık hizmeti sunucuları, meslek hastalığı ön tanısı almış işçileri SGK tarafından yetkilendirilmiş sağlık kuruluşlarına sevk etmek zorundadır. Sağlık hizmeti sunucularına sevk edilen iş kazalarının 10 gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmesi; ve yetkili sağlık hizmeti sunucularının, meslek hastalıklarını aynı süre içinde SGK’ya bildirmeleri zorunludur.

 

7.3 Bu gerekliliklerin ihlalinin hem operatörün kendisi hem de direktörler, müdürler ve çalışanlar açısından olası sonuçları nelerdir?

İSG Kanunu’na göre, herhangi bir durum, çalışma yöntemi veya ekipmanın çalışanlar için tehlikeli olduğu tespit edilirse, tehlikenin mahiyeti ve şantiye bölümü ve çevre koşulları dikkate alınarak Bu tür bir tehlike ortadan kaldırılana kadar şantiyede veya herhangi bir kısımda çalışmalar durdurulmalıdır. Ayrıca, çok tehlikeli olarak sınıflandırılan işyerlerinde (örn. mayınlar), herhangi bir risk değerlendirmesi yapılmamışsa faaliyetler durdurulmalıdır. Ek olarak, ölümlü iş kazasının meydana gelmesi ve mahkemece işverenin kusurlu bulunması hâlinde şirket iki yıl süreyle kamu ihalelerinden men edilir.Mahkeme kararının bir örneği işveren siciline tescil edilmek ve kurumun internet sitesinde ilan edilmek üzere Kamu İhale Kurumuna gönderilir. Ayrıca, faaliyetini durdurma kararına uymayan işverenin kanuni temsilcileri üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.

7.4 Sağlık ve güvenlikle ilgili olarak operatörler yargı yetkinizde en iyi olacak hangi uygulamaları benimsemeyi düşünmelidir?

Yenilenebilir enerji faaliyetlerinde sağlık ve güvenlik yaklaşımı temel olarak İSG Kanunu‘na dayanmaktadır. Buna göre, lisans sahipleri:

Yenilenebilir enerji faaliyetleri sırasında her türlü tehlikeli hareketten kaçınır;

olası tehlikeli eylemlerden kaçınmak için gerekli önlemleri alır; ve

istenmeyen durumları en kısa sürede ortadan kaldırır.

Yükümlülüklerini yerine getirmek için lisans sahipleri:

her işçiye açık bir iş tanımı sağlamak; ve

Aşağıdakiler dahil olmak üzere iş sağlığı ve güvenliği konusunda

yangın eğitimi;

ilk yardım eğitimi;

ve

yenilenebilir enerji faaliyetleriyle  ilgili diğer özel eğitimler vermelidir.

 

7.5  Düzenleyicilerin yenilenebilir enerji sektörünü sağlık ve güvenlik açısından düzenlemeye yönelik genel yaklaşımı nedir?

Türkiye’de yürürlükte olan operasyonel sağlık mevzuatı, çalışanların sağlık, güvenlik ve çalışma koşullarının sürekli iyileştirilmesini ön planda tutan insan odaklı bir yaklaşımı benimsemektedir. İSG Kanunu ve İSG Yönetmeliği güvenli bir çalışma ortamı için genel hükümler düzenlerken, yenilenebilir enerji faaliyetlerine odaklanan daha spesifik iş sağlığı ve güvenliği düzenlemeleri, iş kazası riskini en aza indirmek için daha sektörel gereklilikler ve önleyici tedbirler getirecektir.

8.Vergiler ve telif ücretleri

9.1. Yetki alanınızdaki yenilenebilir enerji  operatörlerinden hangi ulusal, il ve/veya mahalli vergiler, telif ücretleri ve benzeri ücretler alınmaktadır? Bunlar nasıl hesaplanır?

6446 sayılı Kanuna göre lisanssız yürütülebilecek faaliyetler kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olarak sahibi olunan veya kiralanan konutlarda kurulan tesislerde, elektrik üretimi yapan ve ihtiyaç fazlasını satan gerçek kişiler, esnaf muaflığından aşağıdaki şartlar dahilinde faydalanacaktır.

  1. a) Üretim tesisinin sahip olunan veya kiralanan konutların çatı ve/veya cephelerinde (Kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulanlar dâhil) kurulu olması,
  2. b) Üretim tesisinin kurulu gücünün azami 10 kW (10 kW dâhil) olması,
  3. c) Elektriğin yalnızca bir üretim tesisinde üretilmesi,

ç) Üretilen elektrik enerjisinden ihtiyaç fazlasının son kaynak tedarik şirketine satılması.

(2) Elektrik enerjisi satışının devamlı olarak yapılması, muafiyetten yararlanmaya engel teşkil etmeyecektir.

(3) Ticari, zirai veya mesleki kazanç dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olmak, anılan muafiyetten yararlanmaya engel değildir.

(4) Elektrik enerjisi üretim tesisinin, apartmanların çatı ve/veya cephelerinde kurulması halinde de birinci fıkrada belirtilen şartlar dahilinde esnaf muaflığından yararlanılacaktır.

(5) Apartman yönetimi tarafından apartmanın elektrik ihtiyacını karşılamak için kurulan elektrik üretim tesisinin mülkiyet hakkı, hisseleri oranında kat maliklerine ait olduğundan, ihtiyaç fazlası elektriğin son tedarik şirketine satışından elde edilen gelirler de vergi kanunları açısından yönetimin değil kat maliklerinin geliri olarak kabul edilmektedir. Ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla apartman yönetimi tarafından kurulan üretim tesisinde üretilen ihtiyaç fazlası enerjinin son kaynak tedarik şirketine satışında her bir malik muafiyetten ayrı ayrı faydalanacaktır.

(6) Elde edilen gelirin apartman yönetimleri tarafından tahsil edilip ortak giderlerin karşılanmasında kullanılması ve/veya kat maliklerine dağıtılması bu muafiyetten faydalanılmasına engel teşkil etmeyecektir.

(7) Apartmanların işyeri olarak kullanılan bağımsız bölümlerinin bulunması halinde de apartmanın ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan üretim tesisinde üretilen ihtiyaç fazlası enerjinin son kaynak tedarik şirketine satışı, muafiyetten yararlanmaya engel teşkil etmeyecektir.

(8) Sahibi olunan veya kiralanan işyerlerinde kurulan tesislerde üretilen elektriğin ihtiyaç fazlasının satışından dolayı esnaf muaflığından yararlanılamayacaktır. Ancak konutunu hem işyeri hem de mesken olarak kullananların bu kapsamda elde ettiği kazançları ise muafiyet kapsamında kabul edilecektir.

(9) Gerçek kişilerce kullanılan birden fazla konutta elektrik üretim tesisi kurulduğu durumlarda, sadece bir tesis için esnaf muaflığından faydalanılabileceğinden, hangi tesis için esnaf muaflığından faydalanılacağı, ilgili son kaynak tedarik şirketine bildirilmek suretiyle serbestçe belirlenebilecektir.

2021 yılı için kurumlar vergisi oranı %25’tir. Hizmetlerle ilgili arama faaliyetlerine ilişkin stopaj %20 yerine %5’e düşürülmüştür. Türk hukukuna göre temettü ödemelerine uygulanan genel stopaj oranı %15’tir, ancak ikili çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında bu oran düşürülebilir.

8.2 Yenilenebilir enerji operatörleri için herhangi bir vergi teşviki var mı?

Yenilenebilir Enerji Üreten Tesisler İçin;

  • 6446 sayılı Kanun kapsamında sağlanan teşvikler, bir üretim lisansına sahip ve faaliyetlerine 31 Aralık 2020’den önce başlamış olan yatırımcılar için;
  • Faaliyetin başladığı tarihten itibaren 5 yıl boyunca geçerli olmak üzere, iletim sistemi kullanma tarife bedeline %50 indirim uygulanır.
  • 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında, işletimde olan veya 31 Aralık 2020 tarihine kadar işletime girecek olan elektrik santralleri için, yatırım ve işletme dönemlerini de kapsamak üzere 10 yıl boyunca enerji nakil hatları kiralama, irtifak ve kullanma hakkı ücretlerinde %85 indirim uygulanır.

Konutların çatı ve/veya cephelerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi;

  • 7103 Sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” gereğince, konutların çatı ve/veya cephelerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretimi teşvik edilmektedir.
  • Bu Kanunun 3 üncü maddesiyle, sahibi oldukları veya kiraladıkları konutların çatı ve/veya cephelerinde kurdukları kurulu gücü azami 10 kW’a kadar (10 kW dâhil) olan (kat maliklerince ana gayrimenkulün ortak elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulanlar dâhil) yalnızca bir üretim tesisinden üretilen elektrik enerjisinin ihtiyaç fazlasını son kaynak tedarik şirketine satanlar 28/03/2018 tarihinden itibaren gelir vergisinden muaf tutulmuştur.

Damga Vergisi Açısından

  • 6446 sayılı Kanun’un geçici 4/1-b maddesi ile, 31.12.2015 tarihinden önce ilk defa işletmeye girecek üretim tesislerinin yatırım döneminde, üretim tesisleriyle ilgili yapılan işlemler harçtan düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna tutulmuştur.
  • Tesise ait lisans üzerinde yazılı olan işletmeye geçiş tarihi 31.12.2015’ten sonrası olması durumunda veya yatırım döneminden sonraki işlemlere hiçbir şekilde damga vergisi istisnası uygulanamayacaktır.

Damga Vergisi Açısından • Yine 6446 sayılı Kanunun 11 nci maddesi ile, organize toptan elektrik piyasalarında yapılan işlemlere ilişkin düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası getirilmiştir.

  • Aynı Kanunun 25. md ile, 26/6/2003 tarihinden itibaren DSİ tarafından yapılan ve ortak tesis yatırım bedeli geri ödemesi ihtiva etmeyen su kullanım hakkı ve işletme esaslarına ilişkin anlaşmalar ile ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden ve yapılan işlemler harçtan müstesnadır.

ÖTV Açısından • 4760 sayılı ÖTV Kanunu’nun geçici 5’nci maddesinde, akaryakıt ve motorinden yalnızca elektrik üretimine ilişkin birincil yakıt teslimlerinde 31/12/2019 tarihine kadar ÖTV istisnası uygulanacaktır. • Aynı maddede, doğalgazla çalışan elektrik santrallerinde kesinti veya kısıntıya gidilmesi halinde bu santrallerin Enerji Bakanlığı talimatı ile ikincil yakıtla (akaryakıt ve motorinden) elektrik üretmeleri halinde kullandıkları ikincil yakıt alımlarının özel tüketim vergisinden istisna edilecektir.

  1. Anlaşmazlıklar

 

9.1 Yetki alanınızda yenilenebilir enerji anlaşmazlıkları genellikle hangi forumlarda duyulur?

5346 sayılı Kanun uyarınca  tüm anlaşmazlıklar (örneğin, lisanslar) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından çözülecektir. Taraflar, bakanlığın kararına Türkiye’deki idari uyuşmazlıkların en yüksek mahkemesi olan Danıştay’da itiraz edebilirler.

5346 sayılı Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji fiyatlamalarına ilişkin ihtilaflar  Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından çözülecektir. EPDK’nın lisans sahiplerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin kararlarına ilişkin uyuşmazlıklara Danıştay nezdinde itiraz edilebilir.

Son olarak, kamulaştırma prosedürleriyle ilgili olarak, bir arazi sahibi, bir kamulaştırma kararına idare mahkemeleri veya acele kamulaştırma prosedürü kapsamında Danıştay nezdinde itiraz edebilir. Arazi sahibi ve ruhsat sahibi, kamulaştırılması gereken arazinin bedeli konusunda anlaşamazlarsa, fiyat tespitine ilişkin uyuşmazlık asliye hukuk mahkemesinde çözülür. 5346 sayılı kanun  ve Çevre Kanunu (2872) uyarınca verilen idari para cezalarından doğan uyuşmazlıklar da Türk idare mahkemelerinde çözümlenmektedir.

 

9.2Bu tür anlaşmazlıklar tipik olarak hangi konuları içerir? Tipik olarak nasıl çözülürler?

Yenilenebilir enerji  sektöründeki uyuşmazlıklar tipik olarak kamulaştırma ve çevresel konuların yanı sıra idari ücretler ve lisansların verilmesi veya reddedilmesi ile ilgilidir.,

10.Eğilimler ve tahminler

 

10.1 Yetki alanınızdaki mevcut yenilenebilir enerji manzarasını ve hakim eğilimleri nasıl tanımlarsınız? Önerilen yasal reformlar da dahil olmak üzere önümüzdeki 12 ay içinde herhangi bir yeni gelişme bekleniyor mu?

Türkiye’nin enerji politikasında genel yaklaşım arz ağırlıklı olup, artan talebi karşılamak için ek enerji arzının sağlanmasına önem verilmekte ve enerji verimliliği ihmal edilmektedir

Stratejik planda, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi arzı içindeki payının arttırılması ve yeni kaynakların araştırılması hedeflenmektedir. Onbirinci Plan’ın gündeminde;

-Yenilenebilir enerjinin teşvikinde Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması’na (YEKDEM) devam edilmesi,

-Kesintili üretim yapan yenilenebilir enerji kaynaklarının (rüzgar ve güneş) şebekeye entegrasyonunu teminen gereken altyapı güçlendirmelerinin gerçekleştirilmesinin sağlanması,

-Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı projelere ait izleme ve takip sisteminin kurulması,

-Ülkemizin dalga enerjisi potansiyelinin tespit edilmesine ilişkin çalışmaların yürütülmesi,

-Kamu ve hazine arazilerinde elektrik enerjisi üretimine uygun Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanlarının (YEKA) belirlenmesi, derecelendirilmesi, korunması ve kullanımının sağlanmasına ilişkin çalışmalar desteklenmesi,

-Yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımına yönelik pilot projeler ile hibrit sistemlere dayalı pilot projelerin geliştirilmesine destek sağlanması,

-Yenilenebilir enerji yatırımlarının (lisanslı olanlar ve planlananlar) hayata geçebilmesini teminen finansman imkanlarının ve teşviklerin geliştirilmesine yönelik tedbirler alınması,

-Pompaj depolamalı HES uygulamasının başlatılması ve yaygınlaştırılmasının sağlanması, -Yenilenebilir enerjinin, ısı enerjisi elde etmede ve soğutmada kullanımının geliştirilmesine yönelik tedbirlerin tasarlanması konuları, müdahale bekleyen hususlar olarak belirmiştir.

Bu çerçevede, On birinci Kalkınma Planında (2019-2023); · Yenilenebilir enerji alanında; yerli ekipman kullanımı, AR-GE, teknoloji transferi, kamu alımları gibi hususları içerecek mekanizmaların ve yeni yatırım modellerinin hayata geçirilmesi · Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin artırılması, yenilenebilir enerji üretiminin şebekeye güvenli bir şekilde entegrasyonunun sağlanması amacıyla gerekli planlama ve yatırımların gerçekleştirilmesi, · YEKA benzeri modeller sayesinde yenilenebilir kaynakların elektrik enerjisi üretiminde daha yoğun bir şekilde kullanılmasının sağlanması, · Artan yenilenebilir enerjinin şebeke üzerinde oluşturduğu kısıtların bertaraf edilmesi amacıyla, pompaj depolamalı HES’ler dâhil olmak üzere enerji depolama sistemlerinin tesis edilmesi, · Daha verimli ve kendi enerjisini üreten binaların yaygınlaştırılması ve mevcut binalarda enerji verimliliğinin teşvik edilmesi(SBB, 2019:118vd), öngörülmüştür.

Bu itibarla, 2018 yılı itibarıyla yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payı % 32,5 iken, 2023 için % 38,8 olması planlanmaktadır. Aynı şekilde, yeni kurulan yenilenebilir enerji santralleri ile kaçınılan CO2 emisyonunun 18,0 (Milyon Ton, Kümülatif) olması hedeflenmektedir.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]


Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *